“Yeni despotizm, eski dönemlerdeki gibi kodamanların, purosunu
tüttürenlerin plütokrasisi değildir. Bu despotizmi kaleler gibi, şiddetin
acımasızca uygulanması gibi, insanları basit birer çark dişlisine dönüştüren
devasa montaj hatları gibi imgelerle anlamak ya da halüsinasyon gördüren
hazlarla, basının tamamen kontrol altına alınmasıyla ya da din kaynaklı
kadın düşmanlığı ile uyuşturulup boyun eğmeye razı edilmiş tebaalar
üzerinden düşünmek mümkün değildir.”
Hukuk, demokrasi, yargı, medya, iktidar, muhalefet, rejim... Bütün bu
kavramların “bildiğimiz” anlamlarıyla toplumsal gelişmeler arasındaki makas
açılıyor. Demokratik usullerde ve prensiplerde ısrar eden kesimler, toplumsal
normların dönüşümünü anlamakla normları köklü dönüşümlerle sarsan
iktidar biçimleriyle mücadeleyi birlikte yürütme çabası içinde.
John Keane Yeni Despotizm'de bu ikili mücadeleyi verebilmenin koşulunun
günümüzdeki rejimlerin ve tahakküm biçimlerinin işleyişini, kapasitesini
ve mantığını anlamaktan geçtiğini öne sürüyor. Keane, yeni despotizmin
otoriterlik, totalitarizm, faşizm ve gönüllü kulluk gibi kavramlara sığmayan,
“yediği şokların ardından hızla kendini toparlayabilecek kabiliyette bir
hâkimiyet” türü olduğunu, bugün “demokrasi” sınıfında anılan rejimlere
sızma kabiliyetiyle sahneyi kendiliğinden terk etmesinin de mümkün
olmadığını hatırlatıyor. Kitap bu yönüyle, direniş biçimleri üzerine yeniden
düşünmeye de bir çağrı niteliği taşıyor.
“Yeni despotizm, eski dönemlerdeki gibi kodamanların, purosunu
tüttürenlerin plütokrasisi değildir. Bu despotizmi kaleler gibi, şiddetin
acımasızca uygulanması gibi, insanları basit birer çark dişlisine dönüştüren
devasa montaj hatları gibi imgelerle anlamak ya da halüsinasyon gördüren
hazlarla, basının tamamen kontrol altına alınmasıyla ya da din kaynaklı
kadın düşmanlığı ile uyuşturulup boyun eğmeye razı edilmiş tebaalar
üzerinden düşünmek mümkün değildir.”
Hukuk, demokrasi, yargı, medya, iktidar, muhalefet, rejim... Bütün bu
kavramların “bildiğimiz” anlamlarıyla toplumsal gelişmeler arasındaki makas
açılıyor. Demokratik usullerde ve prensiplerde ısrar eden kesimler, toplumsal
normların dönüşümünü anlamakla normları köklü dönüşümlerle sarsan
iktidar biçimleriyle mücadeleyi birlikte yürütme çabası içinde.
John Keane Yeni Despotizm'de bu ikili mücadeleyi verebilmenin koşulunun
günümüzdeki rejimlerin ve tahakküm biçimlerinin işleyişini, kapasitesini
ve mantığını anlamaktan geçtiğini öne sürüyor. Keane, yeni despotizmin
otoriterlik, totalitarizm, faşizm ve gönüllü kulluk gibi kavramlara sığmayan,
“yediği şokların ardından hızla kendini toparlayabilecek kabiliyette bir
hâkimiyet” türü olduğunu, bugün “demokrasi” sınıfında anılan rejimlere
sızma kabiliyetiyle sahneyi kendiliğinden terk etmesinin de mümkün
olmadığını hatırlatıyor. Kitap bu yönüyle, direniş biçimleri üzerine yeniden
düşünmeye de bir çağrı niteliği taşıyor.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 122,25 | 122,25 |
2 | 63,57 | 127,14 |
3 | 43,20 | 129,59 |
6 | 22,01 | 132,03 |
9 | 14,94 | 134,48 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 122,25 | 122,25 |
2 | - | - |
3 | - | - |
6 | - | - |
9 | - | - |