Mehmet Başaran, Özgürleşme Eylemi Köy Enstitüleri'nde okuduğu ve yükseğini de bitirdiği, Cumhuriyet tarihinin en önemli eğitim uygulaması olan köy enstitülerini ve eğitim kavramını irdeliyor. Köy çocuklarına yönelik ve kırsal kesim için tasarlanan köy enstitülerinin ortaya çıkışını, öğrenci-öğretmen ilişkisini, okuma olanağından uzak köy çocuklarına sunulan olanağı ve bunun değerlendirilişini, enstitülerin işleyişini ve içerdiği eğitim-öğretim konularını sergiliyor. Enstitülerde gerçekleşen, gerek doğaya yönelik gerekse kültüre yönelik imece'yi ve etkinlikleri, öğrencilerin ürünlerini ve yaratıcılığını örneklendiriyor. Bu tarihsel eğitim atılımında, dönemin kültür olgusuyla birlikte, öne çıkan kişilerin, özellikle uygulamanın mimarı olan İsmail Hakkı Tonguç, Hasan Âli Yücel, Ferit Oğuz gibi aydınların büyük çabalarını, özverilerini aktarıyor.
Köy çocuklarının bilinçlenmesinden, okumasından rahatsız olan çevrenin, iktidarın, tutucu siyasî odakların ve çıkar gruplarının enstitülerin kapatılmasına ilişkin oyunları da bu kitabın konuları arasında. Ve Başaran, o zamanki rayından çıkan gidaşatın doğurduğu sakıncaları, özellikle 1946 seçimlerinden sonra enstitülere, öğretmenlerine, öğrencilerine yapılan baskıyı ve ensitülerin kapanmasıyla eğitimde başlayan “karanlık” dönemi de bize gösteriyor...
Yalnız okuryazarlığı yaygınlaştırmak, tüm köyleri okula kavuşturmak, yeni tip bir öğretmen yetiştirmek değildi amaç. Hele hele kimilerinin sandığı gibi kapalı köy ekonomisini sürdürmek hiç değildi. Tarihsel koşulların sağladığı olanaklardan yararlanarak, eğitimi, emekçi üretici halkı bilinçlendirerek, siyasal bir güç durumuna getirici, sömürü düzenini zorlayıcı, değişmeyi hızlandırıcı bir eyleme, özgürleşme eylemine dönüştürmekti
Mehmet Başaran, Özgürleşme Eylemi Köy Enstitüleri'nde okuduğu ve yükseğini de bitirdiği, Cumhuriyet tarihinin en önemli eğitim uygulaması olan köy enstitülerini ve eğitim kavramını irdeliyor. Köy çocuklarına yönelik ve kırsal kesim için tasarlanan köy enstitülerinin ortaya çıkışını, öğrenci-öğretmen ilişkisini, okuma olanağından uzak köy çocuklarına sunulan olanağı ve bunun değerlendirilişini, enstitülerin işleyişini ve içerdiği eğitim-öğretim konularını sergiliyor. Enstitülerde gerçekleşen, gerek doğaya yönelik gerekse kültüre yönelik imece'yi ve etkinlikleri, öğrencilerin ürünlerini ve yaratıcılığını örneklendiriyor. Bu tarihsel eğitim atılımında, dönemin kültür olgusuyla birlikte, öne çıkan kişilerin, özellikle uygulamanın mimarı olan İsmail Hakkı Tonguç, Hasan Âli Yücel, Ferit Oğuz gibi aydınların büyük çabalarını, özverilerini aktarıyor.
Köy çocuklarının bilinçlenmesinden, okumasından rahatsız olan çevrenin, iktidarın, tutucu siyasî odakların ve çıkar gruplarının enstitülerin kapatılmasına ilişkin oyunları da bu kitabın konuları arasında. Ve Başaran, o zamanki rayından çıkan gidaşatın doğurduğu sakıncaları, özellikle 1946 seçimlerinden sonra enstitülere, öğretmenlerine, öğrencilerine yapılan baskıyı ve ensitülerin kapanmasıyla eğitimde başlayan “karanlık” dönemi de bize gösteriyor...
Yalnız okuryazarlığı yaygınlaştırmak, tüm köyleri okula kavuşturmak, yeni tip bir öğretmen yetiştirmek değildi amaç. Hele hele kimilerinin sandığı gibi kapalı köy ekonomisini sürdürmek hiç değildi. Tarihsel koşulların sağladığı olanaklardan yararlanarak, eğitimi, emekçi üretici halkı bilinçlendirerek, siyasal bir güç durumuna getirici, sömürü düzenini zorlayıcı, değişmeyi hızlandırıcı bir eyleme, özgürleşme eylemine dönüştürmekti
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 78,20 | 78,20 |
2 | 40,66 | 81,33 |
3 | 27,63 | 82,89 |
6 | 14,08 | 84,46 |
9 | 9,56 | 86,02 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 78,20 | 78,20 |
2 | - | - |
3 | - | - |
6 | - | - |
9 | - | - |