Neredeyse yüz elli yıldır modernleşme ideolojisiyle yönlendirilen bir ülkede yaşıyoruz. Düşünce iklimimize, Aydınlanma iyimserliği ve pozitivizmle malûl bir "Batıcılık" ile tekrar tekrar gelenekler "icat ederek" (en son İslamcılık biçiminde) "özkültürümüze" dönmekten yana olan bir "gelenekçilik" arasındaki kısır çekişme hâkim!
Anthony Giddens'ın Modernliğin Sonuçları adlı yapıtı, postmodern bir döneme geçildiğini reddetmesi ve modernliğin doğasını açığa çıkarmak için bir dizi yeni kavram geliştirmesi bakımından son derece özgün bir kitap. Ona göre postmodern bir dönemde değil modernliğin sonuçlarının radikalleşip evrenselleştiği bir dönemde yaşıyoruz. Modernliğin temel parametreleri olan kapitalizm, endüstriyalizm ve ulus-devlet belirleyici önemini hâlâ sürdürüyor. Ancak Giddens bu tespitten daha öteye gidiyor. Soyut uzmanlık sistemleri, küreselleşme ve ontolojik güvenlik gibi kavramlar üzerinde durarak, modernliğe özgü kurumların insanların dünyayı ve kendilerini algılayış biçimlerini nasıl köklü ve geri-dönüşsüz bir biçimde değiştirdiğini gözler önüne seriyor. Modernlik sürecinin çok önemli bir boyutunun, kişinin kendisi hakkında sürekli düşünce üretip bu düşünceleri kendi yapısının bir parçası haline getirmesi olduğunu belirtiyor. Modernlik, bir yandan insanların çoğu için daha güvenlikli ve zengin bir hayatın yolunu açarken, bir yandan da karşı çıkılmazsa yeryüzündeki insan hayatının sonunu getirecek global risklere de sahiptir (askeri gücün korkutucu oranlarda büyümesi, çevre felaketi, otoriter yönetim biçimleri vs) diyor. Bu anlamda modernliğin "ötesine" geçmek için de yeni toplumsal hareketlerin başını çektiği özgürleşme politikalarının yanında, insanların kendilerini birer proje olarak inşa etmelerine dayanan yaşam politikaları geliştirme gerekliliğine işaret ediyor. İnsanlığın içinde bulunduğu durumu ve gelecekten neler umabileceğimizi anlamak için son derece önemli bir kitap.
"Günümüz toplumsal teorisinin önde gelen figürlerinden biri olarak Giddens'ın postmodernizm tartışmalarına verdiği yanıtın Türkçeye kazandırılması, hem konu açısından hem de sosyolojinin hâlâ büyük ölçüde modernleş(tir)meci bakış açısının süzgecinden geçmiş ders kitaplarından okutulduğu üniversitelerin yararlanabileceği, literatüre zenginleştirici ve daha önemlisi düzeltici bir katkı olması açısından önemli ve kutlanması gerek."
-Mehmet Küçük, Birikim-
Sayfa Sayısı: 192
Baskı Yılı: 2016
Neredeyse yüz elli yıldır modernleşme ideolojisiyle yönlendirilen bir ülkede yaşıyoruz. Düşünce iklimimize, Aydınlanma iyimserliği ve pozitivizmle malûl bir "Batıcılık" ile tekrar tekrar gelenekler "icat ederek" (en son İslamcılık biçiminde) "özkültürümüze" dönmekten yana olan bir "gelenekçilik" arasındaki kısır çekişme hâkim!
Anthony Giddens'ın Modernliğin Sonuçları adlı yapıtı, postmodern bir döneme geçildiğini reddetmesi ve modernliğin doğasını açığa çıkarmak için bir dizi yeni kavram geliştirmesi bakımından son derece özgün bir kitap. Ona göre postmodern bir dönemde değil modernliğin sonuçlarının radikalleşip evrenselleştiği bir dönemde yaşıyoruz. Modernliğin temel parametreleri olan kapitalizm, endüstriyalizm ve ulus-devlet belirleyici önemini hâlâ sürdürüyor. Ancak Giddens bu tespitten daha öteye gidiyor. Soyut uzmanlık sistemleri, küreselleşme ve ontolojik güvenlik gibi kavramlar üzerinde durarak, modernliğe özgü kurumların insanların dünyayı ve kendilerini algılayış biçimlerini nasıl köklü ve geri-dönüşsüz bir biçimde değiştirdiğini gözler önüne seriyor. Modernlik sürecinin çok önemli bir boyutunun, kişinin kendisi hakkında sürekli düşünce üretip bu düşünceleri kendi yapısının bir parçası haline getirmesi olduğunu belirtiyor. Modernlik, bir yandan insanların çoğu için daha güvenlikli ve zengin bir hayatın yolunu açarken, bir yandan da karşı çıkılmazsa yeryüzündeki insan hayatının sonunu getirecek global risklere de sahiptir (askeri gücün korkutucu oranlarda büyümesi, çevre felaketi, otoriter yönetim biçimleri vs) diyor. Bu anlamda modernliğin "ötesine" geçmek için de yeni toplumsal hareketlerin başını çektiği özgürleşme politikalarının yanında, insanların kendilerini birer proje olarak inşa etmelerine dayanan yaşam politikaları geliştirme gerekliliğine işaret ediyor. İnsanlığın içinde bulunduğu durumu ve gelecekten neler umabileceğimizi anlamak için son derece önemli bir kitap.
"Günümüz toplumsal teorisinin önde gelen figürlerinden biri olarak Giddens'ın postmodernizm tartışmalarına verdiği yanıtın Türkçeye kazandırılması, hem konu açısından hem de sosyolojinin hâlâ büyük ölçüde modernleş(tir)meci bakış açısının süzgecinden geçmiş ders kitaplarından okutulduğu üniversitelerin yararlanabileceği, literatüre zenginleştirici ve daha önemlisi düzeltici bir katkı olması açısından önemli ve kutlanması gerek."
-Mehmet Küçük, Birikim-
Sayfa Sayısı: 192
Baskı Yılı: 2016
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 54,00 | 54,00 |
2 | 28,08 | 56,16 |
3 | 19,08 | 57,24 |
6 | 9,72 | 58,32 |
9 | 6,60 | 59,40 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 54,00 | 54,00 |
2 | - | - |
3 | - | - |
6 | - | - |
9 | - | - |