Ülkeler arasındaki gerçek dostluk, o ülkelerin halkları arasındaki sevgidir. En sağlam sevgi de, halkların birbirlerini doğru olarak tanımalarıyla oluşabilir. Halkları birbirlerine doğrulukla tanıtıp aralarında sevgi bağını, yani gerçek dostluğu, kurmak da en başta yazarların, sanatçıların görevidir. Bu gezi yazılarımda elimden geldiğince bu görevimi yerine getirmeye çalışıyorum.
Elli yıl sonra bugünkü iktidarların hiçbiri kalmaz; bu kitabın yazarı da kalmaz. Ama Türk halkı da, Arap halkı da elli değil, yüzlerce, binlerce yıl, sonsuza dek kalır. Ben halklarımız için, halklarımızın dostluğu, birbirlerini iyi tanıyarak sevmeleri için yazıyorum.Parçalandık. Birbirimizi dövdük, birbirimizi vurduk, birbirimizi kırdık... Birbirimize düşman olduk. O zaman biz neyiz, kedi miyiz? Biz niye düşünmedik bizi çuvala atanlar kimlerdir diye? Biz niye birbirimizi suçladık? Niye asıl suçluyu aramadık? Niye düşünemedik, niye bulamadık? Sağı da solu da birbirine düşmandı. Sağ da bu memleketin insanı. Öldü, öldürdü. Hiç düşünmedik. Biz kediydik çünkü. Çuvala attılar bizi, biz birbirimizi kediler gibi tırmaladık.
İster sol olsun, ister olmasın, demokrat olsun, hatta liberal olsun, hepsi birden örgütsüz kaldı. 20. yüzyılda bir insanın örgütsüz olması, insan olmaması demektir. 20. yüzyılda bizi örgütsüz bıraktılar, kopmuş tespih taneleri gibi....Sayın Başkan ve Sayın Yargıçlar Kurulu Üyeleri! İşte ben, yüksek dağlardaki karlara bastıkça ayaklarından "kart-kurt” diye sesler çıkaran Türkmenlere Kürt demiş olduğum ve onların ulusal kültür haklarını savunmuş olduğum için, hiçbir zaman kabul etmediğim sanık sıfatıyla karşınızda bulunuyorum.
Hiçbir alçakgönüllülük gösterişine düşmeme gerek yok ki, ben salt Türkiye’nin değil, dünyanın tanınmış çağdaş gülmece yazarlarından biriyken, Türkiye Cumhuriyetinin en ciddi kurumu olması gereken Genel Kurmay Başkanlığının yayınları arasında çıkan ve bir kurmay yüzbaşının sözleri olan bu "kart-kurt” ses benzetmesinden esinlenerek Kürtlerin Türk olabileceği gibi bir büyük gülmeceyi ortaya koymaktan âciz kalacağımı itiraf ederim.
Ülkeler arasındaki gerçek dostluk, o ülkelerin halkları arasındaki sevgidir. En sağlam sevgi de, halkların birbirlerini doğru olarak tanımalarıyla oluşabilir. Halkları birbirlerine doğrulukla tanıtıp aralarında sevgi bağını, yani gerçek dostluğu, kurmak da en başta yazarların, sanatçıların görevidir. Bu gezi yazılarımda elimden geldiğince bu görevimi yerine getirmeye çalışıyorum.
Elli yıl sonra bugünkü iktidarların hiçbiri kalmaz; bu kitabın yazarı da kalmaz. Ama Türk halkı da, Arap halkı da elli değil, yüzlerce, binlerce yıl, sonsuza dek kalır. Ben halklarımız için, halklarımızın dostluğu, birbirlerini iyi tanıyarak sevmeleri için yazıyorum.Parçalandık. Birbirimizi dövdük, birbirimizi vurduk, birbirimizi kırdık... Birbirimize düşman olduk. O zaman biz neyiz, kedi miyiz? Biz niye düşünmedik bizi çuvala atanlar kimlerdir diye? Biz niye birbirimizi suçladık? Niye asıl suçluyu aramadık? Niye düşünemedik, niye bulamadık? Sağı da solu da birbirine düşmandı. Sağ da bu memleketin insanı. Öldü, öldürdü. Hiç düşünmedik. Biz kediydik çünkü. Çuvala attılar bizi, biz birbirimizi kediler gibi tırmaladık.
İster sol olsun, ister olmasın, demokrat olsun, hatta liberal olsun, hepsi birden örgütsüz kaldı. 20. yüzyılda bir insanın örgütsüz olması, insan olmaması demektir. 20. yüzyılda bizi örgütsüz bıraktılar, kopmuş tespih taneleri gibi....Sayın Başkan ve Sayın Yargıçlar Kurulu Üyeleri! İşte ben, yüksek dağlardaki karlara bastıkça ayaklarından "kart-kurt” diye sesler çıkaran Türkmenlere Kürt demiş olduğum ve onların ulusal kültür haklarını savunmuş olduğum için, hiçbir zaman kabul etmediğim sanık sıfatıyla karşınızda bulunuyorum.
Hiçbir alçakgönüllülük gösterişine düşmeme gerek yok ki, ben salt Türkiye’nin değil, dünyanın tanınmış çağdaş gülmece yazarlarından biriyken, Türkiye Cumhuriyetinin en ciddi kurumu olması gereken Genel Kurmay Başkanlığının yayınları arasında çıkan ve bir kurmay yüzbaşının sözleri olan bu "kart-kurt” ses benzetmesinden esinlenerek Kürtlerin Türk olabileceği gibi bir büyük gülmeceyi ortaya koymaktan âciz kalacağımı itiraf ederim.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 26,10 | 26,10 |
2 | 13,57 | 27,14 |
3 | 9,22 | 27,67 |
6 | 4,70 | 28,19 |
9 | 3,19 | 28,71 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 26,10 | 26,10 |
2 | - | - |
3 | - | - |
6 | - | - |
9 | - | - |