Hem Hatırlar Hem Gülerim

Osmanlı Devleti’nin son yıllarından Cumhuriyet’e uzanan bir süreci kapsayan bu anılar, devrinin siyasî meselelerine, toplum yapısına, basın hayatına, edebî kimliklerine yönelik dikkate değer gözlem ve değerlendirmeleri içeriyor.

Servet-i Fünûn şairleri arasına Cenap Şahabettin aracılığıyla katılan Yalçın, Tıbbiye öğrencisiyken tanışıp etkilendiği Cenap Şahabettin’in ölümü sonrasında yazdığı bir dizi yazıda, bu yakın arkadaşıyla tanışmasından başlayarak ölümüne kadar geçen süreçteki anılarını aktarıyor. Yalçın’ın kitaptaki bazı anıları, Suriye Vilayeti Belediye Müfettişliği görevinde bulunduğu yıllara dair. Bunlarda, Osmanlı Devleti’nin bu bölgedeki iradesine dikkati çekiyor ve bölge halkına yönelik gözlemlerini yansıtıp bazı saptamalarda bulunuyor. Mütareke yıllarında kardeşi Hüseyin Cahit’in yerine tutuklanıp meşhur Bekirağa Bölüğü’nde otuz yedi gün tutuklu kaldığı günleri anlattığı anılarında, aynı yerde bulunan dönemin önemli adlarına ilişkin izlenimlerini yansıtıyor.

Hem Hatırlar Hem Gülerim’de, Hüseyin Suat Yalçın’ın anılarıyla bütünlük oluşturduğu düşünülerek, onun iki manzumesi ve dört yazısı da yer alıyor. Bunlar, anıları önceleyen veya onların süreğinde geliştirilmiş metinler.

Hem Hatırlar Hem Gülerim, adının işaret ettiği gibi, geçmişe dönen bir öznenin yaşadıkları karşısındaki ruh hâlini yansıtan, hüzünle sevincin iç içe geçtiği bir kitap.