“Yaz alazı geçip ince ince/ve gece gündüz dinmeyen gürbüz yağmuru,/ayağının çamuruyla çıkıp
gelin ce güz,/kırk yıldır ellenmeyen kırık kiremitler/arasından dolaşıp, şıp şıp damlayınca su
tavan dan,/Van Gölü’ne dönünce ev ve küçük oğlu/giderek kendini gerçek bir ördek,/kalan ahali
ise birer inci kefali sanmaya başlayınca/ancak ayaklanmış Hoca ve doğruca dama/çıkmış, kiremit
saçak aktaracak.” (Damdan Düşen) Böyle diyor Nazmi Ağıl, büyüklere Nasrettin Hocanın
fıkralarını anlattığı şiirlerinden birinde. Bu tarzın öncesi de var: Orhan Veli, Nasrettin Hoca
hikâyelerini 1949 yılında ilk defa şiirleştirdiğinde oldukça ses getirmişti. O tarihten bu yana halk
zekâsının ürünü olan Hocanın fıkraları şiir diliyle birçok kez yazıldı. Ünlü bilgemizin kuşaktan
kuşağa aktarılagelen maceralarını bir kez de şair Nazmi Ağıl büyükler için kaleme aldı.
Yüzyıllardır insanımızı gülümseten fıkraların tadı, engin bir hayal gücü ve günümüze yapılan
göndermelerle katmerleniyor. Ses tekrarları, iç kafiyeler ve alışılmadık benzetmelerle
Türkçemizin anlatım zenginliğini cömertçe sergileyen bu şiirleri ister yalnız başına, ister
ailenizle, ama özellikle yüksek sesle okumanızı öneriyoruz.
Yazar Hakkında:
1964’te Eskişehir’de doğdu. Kuleli Askeri Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Edebiyatı
Bölümünü bitirdi, doktora derecesini aynı bölümden W. H. Auden üzerine yaptığı bir çalışmayla
aldı. İngilizce öğretmeni olarak çalıştı, şimdilerde Koç Üniversitesi İngiliz Dili ve Karşılaştırmalı
Edebiyat Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapıyor. 1998 Yunus Nadi Şiir ödülü sahibi
Ağıl’ın toplu şiirleri Yağmura Bunca Düşkün adı altında yayınlandı. Ağıl ayrıca Beowulf, Prelüd
ve Canterbury Hikâyeleri ve Astrophil ile Stella ile Bir Bulut Gibi’nin de aralarında bulunduğu
birçok önemli eseri dilimize kazandırdı.
“Yaz alazı geçip ince ince/ve gece gündüz dinmeyen gürbüz yağmuru,/ayağının çamuruyla çıkıp
gelin ce güz,/kırk yıldır ellenmeyen kırık kiremitler/arasından dolaşıp, şıp şıp damlayınca su
tavan dan,/Van Gölü’ne dönünce ev ve küçük oğlu/giderek kendini gerçek bir ördek,/kalan ahali
ise birer inci kefali sanmaya başlayınca/ancak ayaklanmış Hoca ve doğruca dama/çıkmış, kiremit
saçak aktaracak.” (Damdan Düşen) Böyle diyor Nazmi Ağıl, büyüklere Nasrettin Hocanın
fıkralarını anlattığı şiirlerinden birinde. Bu tarzın öncesi de var: Orhan Veli, Nasrettin Hoca
hikâyelerini 1949 yılında ilk defa şiirleştirdiğinde oldukça ses getirmişti. O tarihten bu yana halk
zekâsının ürünü olan Hocanın fıkraları şiir diliyle birçok kez yazıldı. Ünlü bilgemizin kuşaktan
kuşağa aktarılagelen maceralarını bir kez de şair Nazmi Ağıl büyükler için kaleme aldı.
Yüzyıllardır insanımızı gülümseten fıkraların tadı, engin bir hayal gücü ve günümüze yapılan
göndermelerle katmerleniyor. Ses tekrarları, iç kafiyeler ve alışılmadık benzetmelerle
Türkçemizin anlatım zenginliğini cömertçe sergileyen bu şiirleri ister yalnız başına, ister
ailenizle, ama özellikle yüksek sesle okumanızı öneriyoruz.
Yazar Hakkında:
1964’te Eskişehir’de doğdu. Kuleli Askeri Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Edebiyatı
Bölümünü bitirdi, doktora derecesini aynı bölümden W. H. Auden üzerine yaptığı bir çalışmayla
aldı. İngilizce öğretmeni olarak çalıştı, şimdilerde Koç Üniversitesi İngiliz Dili ve Karşılaştırmalı
Edebiyat Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapıyor. 1998 Yunus Nadi Şiir ödülü sahibi
Ağıl’ın toplu şiirleri Yağmura Bunca Düşkün adı altında yayınlandı. Ağıl ayrıca Beowulf, Prelüd
ve Canterbury Hikâyeleri ve Astrophil ile Stella ile Bir Bulut Gibi’nin de aralarında bulunduğu
birçok önemli eseri dilimize kazandırdı.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 16,00 | 16,00 |
2 | 8,32 | 16,64 |
3 | 5,65 | 16,96 |
6 | 2,88 | 17,28 |
9 | 1,96 | 17,60 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 16,00 | 16,00 |
2 | - | - |
3 | - | - |
6 | - | - |
9 | - | - |