Kant’ın Saf Aklın Eleştirisi’yle başlayan transendental felsefe, kendinden oÅNnceki metafiziği tarihe goÅNmerken onun en temel iki
kabulünü de gecersiz hale getirmişti: İnsanın mutlağı bilmeye muktedir –hatta mecbur– oluşu ve o mutlağı deneyimleyebilir oluşu.
Deneyimin ve onun bilgisinin sınırlarının dışına atılan aşkınlığın Kant’ın pratik felsefesine geri doÅNnüşüyse ahlaki bir Tanrı’nın postülat
olarak alınması biciminde gercekleşti. Kant’ın yol actığı düşünce okullarının icinde en merkezi^ oÅNnem taşıyanlardan biri olan Alman
İdealizmi, Kant’ın cizdiği sınırların hepsini ciğneyerek ve onun düşüncesini kendilerince varabileceği en uc noktalara goÅNtürerek farklı
sistemler ortaya koydu. Bu hareketleriyle, Kant’a karşı yine Kant’ı kullanarak aşkınlığı ve sonsuzluğu yeniden felsefi düşüncenin icine
geri getirdiler ve aşkınlığın modern insanın varoluşu acısından ha^la^ anlamlı ve oÅNnemli olduğunu goÅNstermeye calıştılar. İdealist
felsefenin hareketini izleyip Hegel’e geldiğimizde bunun, aşkınlığın ve mutlağın tarihselleştirilmesi pahasına başarıldığını goÅNrüyoruz.
Elinizdeki kitap, aşkınlığın Alman İdealizminde nasıl tarihselleştirildiğini ve bunun günümüz açısından neden önemli olduğunu
tartışmaya açıyor.
OÅNMER B. ALBAYRAK: İstanbul (Erkek) Lisesi ve Boğazici UÅNniversitesi Felsefe BoÅNlümü'nü bitirdikten sonra Yüksek Lisans ve
Doktorasını Galatasaray UÅNniversitesi’nde tamamladı. Calışma alanları arasında Alman İdealizmi, tarih felsefesi ve felsefe
cevirisi/ceviri felsefesi vardır. Halen İstanbul 29 Mayıs UÅNniversitesi Felsefe BoÅNlümü'nde OÅNğretim UÅNyesi olarak calışmaktadır.
Kant’ın Saf Aklın Eleştirisi’yle başlayan transendental felsefe, kendinden oÅNnceki metafiziği tarihe goÅNmerken onun en temel iki
kabulünü de gecersiz hale getirmişti: İnsanın mutlağı bilmeye muktedir –hatta mecbur– oluşu ve o mutlağı deneyimleyebilir oluşu.
Deneyimin ve onun bilgisinin sınırlarının dışına atılan aşkınlığın Kant’ın pratik felsefesine geri doÅNnüşüyse ahlaki bir Tanrı’nın postülat
olarak alınması biciminde gercekleşti. Kant’ın yol actığı düşünce okullarının icinde en merkezi^ oÅNnem taşıyanlardan biri olan Alman
İdealizmi, Kant’ın cizdiği sınırların hepsini ciğneyerek ve onun düşüncesini kendilerince varabileceği en uc noktalara goÅNtürerek farklı
sistemler ortaya koydu. Bu hareketleriyle, Kant’a karşı yine Kant’ı kullanarak aşkınlığı ve sonsuzluğu yeniden felsefi düşüncenin icine
geri getirdiler ve aşkınlığın modern insanın varoluşu acısından ha^la^ anlamlı ve oÅNnemli olduğunu goÅNstermeye calıştılar. İdealist
felsefenin hareketini izleyip Hegel’e geldiğimizde bunun, aşkınlığın ve mutlağın tarihselleştirilmesi pahasına başarıldığını goÅNrüyoruz.
Elinizdeki kitap, aşkınlığın Alman İdealizminde nasıl tarihselleştirildiğini ve bunun günümüz açısından neden önemli olduğunu
tartışmaya açıyor.
OÅNMER B. ALBAYRAK: İstanbul (Erkek) Lisesi ve Boğazici UÅNniversitesi Felsefe BoÅNlümü'nü bitirdikten sonra Yüksek Lisans ve
Doktorasını Galatasaray UÅNniversitesi’nde tamamladı. Calışma alanları arasında Alman İdealizmi, tarih felsefesi ve felsefe
cevirisi/ceviri felsefesi vardır. Halen İstanbul 29 Mayıs UÅNniversitesi Felsefe BoÅNlümü'nde OÅNğretim UÅNyesi olarak calışmaktadır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 67,50 | 67,50 |
2 | 35,10 | 70,20 |
3 | 23,85 | 71,55 |
6 | 12,15 | 72,90 |
9 | 8,25 | 74,25 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 67,50 | 67,50 |
2 | - | - |
3 | - | - |
6 | - | - |
9 | - | - |